Cuma günü iş çıkışı eve uğrayıp eşofmanlarımı giydim ve yola çıktım. Yedigöller Bolu'dan yaklaşık 45 km. Yollar asfaltlı olduğu için 1 saatte ulaşım sağlanıyor. Yalnızca Yedigöller'e giriş kısmındaki 5 km'lik kısımda küp şeklinde kesme taş döşenmiş durumda. Asfaltın doğayı mahvedeceği yüzünden taş döşemişler sanırım.18:15'de yola çıktım, 19:15'de Yedigöller'e ulaştım.
Çadır kampı Deringöl'ün etrafında yapılıyor. Otoparkta 50'ye yakın araç vardı.Tek kişilik çadırımı güzelce kurdum.Öndeki yeşil çadır benimki. Şansıma göle sıfır, manzaralı bir yere kurdum. Arkamda da masa vardı, yemeklerimi de bu masada yedim.
Göller arasında en çok Büyükgöl'ü beğendim. İki adet iskelesi var. Gece 23:00'da iskeleye geldim ve kimse yoktu. Gökyüzündeki onlarca yıldızı izledim. O kadar keyifliydi ki... O huzurla çadırıma gidip kitabımı okudum ve uykuya daldım.
Çadır rahattı ancak yerden çok soğuk yedim. Tulumun altına serdiğim mat ve battaniye üşümeme engel olamadı. Sabah 7:30'da kalktım ve başladım gezmeye. Bütün gölleri ve gezilecek yerleri gezdikten sonra kafe'den bir çay aldım ve Deringöl manzaralı kahvaltımı yaptım.
Büyükgöl'den sonra en beğendiğim göl İncegöl'dü. Üzerindeki yeşil şeyler (adının ne olduğunu bilmiyorum) ayrı bir hava katmış. Dayanamadım o civardaki vatandaşın birine fotoğrafımı çektirdim :)
Gezilecek yerlerden Pisagor ağacı, gülen kayalar ve şelayi de gezdim.
Göl manzaralı çadırımda hep merak ettiğim Geroge Orwell'ın "Hayvan Çiftliği" isimli kitabını okuyup bitirdim.
Bolu'ya dönüş yolunda birkaç şeyir terası vardı. Bunlardan en güzeli Kapankaya Tepesi Seyir Terası idi. Manzaranın tadına varmak için iki katlı ahşap teras yapmışlar, hoşuma gitti.
Yedigöller'in girişindeki ücret tarifesi aşağıdaki gibi.
Son olarak Yedigöller, çadır kampı için güvenli ve ideal bir yer. Herkese tavsiye ederim. İnsan hayatında en az bir defa çadır kampı yapmalı bence. Aşağıda kampa yakın yerdeki tuvalet binasının fotoğrafı var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder